Martin Brundle: Charles Leclerc vs Max Verstappen ve Avusturya GP hakemlerinin kararları hakkında

Avusturya, bu 22 yarışlık F1 sezonunda bir başka keyifli yarışma daha gerçekleştirdi ve biz zaten yolun yarısına geldik.

Cumartesi günkü Sprint yarışı bir gerilim olmaktan çok uzaktı ama bence yine de bir serbest antrenman seansından daha ilginçti ve Sergio Perez gibi biri için acımasız geçmişe dönük cezasından sonra sıralama turlarından kaynaklanan hasarı onarmak için bir fırsat yarattı. limitleri takip edin.

Tersine, Fernando Alonso’nun başlamayan Alpine’i onu ana yarış ızgarasının arkasına gönderecekti, ancak bir takım güç ünitesi değişimlerini etkili bir şekilde ceza almadan alma şansına sahip olacaktı.

Sprint’ler, başarı balastına veya ters ızgaralara başvurmadan yarış gününe bir tehlike ve meydan okuma unsuru koyar. Artık sürücüler, muhtemelen asla bir Sprint yarışının olmayacağı Monaco hariç, daha kolay takip edip sollayabiliyor, bu eskiden olduğu gibi bir yük değil.

Sprint’leri sevseniz de sevmeseniz de, gelecek yıl bu tür altı etkinlik olacak, yani beklenen 24 yarışın dörtte biri onları öne çıkaracak. Bu, 30 grid startı artı herhangi bir güvenlik aracı ve kırmızı bayraklı durarak start yeniden başlatmaları anlamına gelir ve bu nedenle otomobillerin fırlatma sistemleri ve sürücülerin ilk birkaç virajda beladan uzak durma yetenekleri yüksek olacaktır.

Komiserler hafta sonu Avusturya’da sürücülerden daha meşguldü ama biz bunu ele alacağız.

Leclerc yeniden parladı ve şampiyonluk yarışında olmalı | Max, Ferrari’ye karşı adil bir şekilde mücadele ediyor

Max Verstappen, Sprint’i bariz bir dörtnalda kazandı ve aynı zamanda Red Bull’un son yıllarda kendi pistlerindeki hakimiyetinin altını çizdi. Charles Leclerc onu evine kadar takip etti, ama belki de sadece kendisinin inandığı ‘yarın elimizde olacak’ inancıyla. Yarış günü sabahı Charles olumlu neşeli bir tavır sergiledi ve daha sonra birkaç zorlukla da olsa kesinlikle haklı olduğu kanıtlandı.

Leclerc ve Carlos Sainz’in Ferrari’leri lastiklerinde daha iyiydi ve Verstappen’den çok daha hızlıydı ve bir farkla, orta hamur lastiklerinden oluşan açılış setlerinde iki kat daha fazla seyahat etmelerine izin veriyordu.

Sürüş ve savunmasında bir kez daha çok adil ve profesyonel olan Max’e karşı istedikleri zaman pist pozisyonunu yeniden kazanabilirlerdi. Genel olarak bu yıl, ancak geçen hafta Silverstone’da Mick Schumacher’e karşı savunmasının sınırlarını fazlasıyla zorluyor. Geçen yıl Cidde’de Michael Schumacher’in ve bir dereceye kadar Ayrton Senna’nın inanılmaz mirasının bazı kirli sürüşler tarafından kısmen azaldığını ve Max’in bu kariyer itibarından kaçınmak için iyi yapacağını hatırlıyorum.

Eğer zorlama tam anlamıyla şampiyonaya girerse bunun nasıl olacağını görmek ilginç olacak.

Max sakin ve becerikli bir şekilde şampiyonayı Charles karşısında 38 puan önde götürüyor ancak Ferrari İspanya ve Azerbaycan’da olduğu gibi daha güvenilir olsaydı ya da Monako ve İngiltere’de olduğu gibi strateji konusunda daha keskin olsaydı bu çok farklı olabilirdi.

Max tabii ki ilk üç yarışta iki emekli oldu ama Leclerc’in temposu son derece etkileyiciydi ve eğer tarafsız bir F1 şapkası takarsanız, şu ana kadar bir şampiyonluk için başka bir uçurumdan mahrum kalıyoruz.

Ferrari kırılgan ve Sainz’in güç ünitesi patlaması karoseri paramparça oldu, ardından bu maliyet sınırı döneminde çok pahalı bir yangın çıktı. Silverstone’daki ilk zaferinden yeni çıkmış olan Sainz, kesinlikle hezimete uğradı, en azından ikincilik garantili bir şekilde duman oldu.

Sezonun ikinci yarısına girerken, geride kalan Ferrari takımı, iki sürücüsü arasındaki savaşı sona erdirmeye yakın olmalı ve o bunun farkında olacak. Şampiyonluk bilgesi için çok acı verici ve üzücü bir andı.

Ancak Leclerc daha sonra kapanış etaplarında bazı radyo bilgilerini Race Control ve Red Bull’dan uzak tutsa daha iyi olabilecek bir gaz pedalı sorunu yaşadı, ancak tatlı zafer onundu ve bunu tamamen hak etti.

Mercedes, sıralama turlarında her iki araç da duvarda, Lewis Hamilton Sprint yarışının başlangıcında tekrar savaşlarda ve George Russell ceza aldı ve ana turun ilk turundan sonra yeni bir ön kanada ihtiyaç duyarak hafta sonunu pek çok açıdan cehennemden geçirdi. yarış. Hala üçüncü ve dördüncü bitirdikleri takımın kalitesi bu ve Yapıcılar şampiyonasında dikkat çekici derecede sağlam bir üçüncü.

Hangi cezalar doğru, hangileri ağırdı?

Russell’ın 4. virajın ilk turunda Sergio Perez ile temasa geçmesinin cezasının sert tarafta olduğunu düşündüm. Avusturya’da hafta sonu 1992 Benetton F1 aracımda 10 tur yaptım ve bu bana bu pistte ne kadar vizyonsuz, dar, bombeli ve 3, 4, 6 ve 9. virajların ne kadar zorlu olduğunu hatırlattı. Yakıt yüklü ve ön lastikler tam sıcaklığa ulaşmamış olan yarışın başlangıcında, 4. virajda her zaman genişten savrulacaksınız ve özellikle sürekli daralan çıkış göz önüne alındığında, dışarıda dolaşmak çok yüksek riskli bir stratejidir.

George’un iç kaldırıma tırmanmak ve yer açmak için elinden geleni yaptığını düşündüm ve dışarıda Sergio için daha fazla yer vardı. Tersine, içerideki sürücünün her zaman gaza basabileceğini ve hatta fren yapabileceğini söylemek makul bir argümandır. Ama yapmayacaklar.

45 dakika sonra normalleştirilmiş yarış koşullarında Seb Vettel, Pierre Gasly tarafından benzer koşullarda etiketlendi ve cezanın yeterince adil olduğunu düşündüm. Seb içeride Pierre’e daha fazla yer veremezdi.

Hakemliğin olayı budur, genellikle bir fikir ve yorum unsuru vardır. Silverstone’daki Komiserler genellikle affedici ve pist sınırları ve savunma taktikleriyle ilgili ‘bırak yarışsınlar’ mantrasını özgürce uygularken, bir hafta sonra yönetmeliğin mektubu uygulanıyordu.

Büyük ölçüde bunu tamamen destekliyorum ve nedenini açıklamama izin verin. Yarışta FIA tarafından 43 ayrı pist sınırı ihlali vakasının rapor edildiği ve birkaç beş saniyelik cezanın uygulandığı çok gülünçtü. 1, 9 ve 10. virajlar gözlemlendi (Perez’in sıralama turlarında ceza aldığı 8. virajda bahsedilmedi) ve böylece 71 turluk bir yarışta 20 araçlık bir alan bu üç virajdan 4260 defa geçebiliyor. 43 ihlal tam olarak aşırı değildir.

Çok kullanılan ‘daha hızlı olmasaydı orada olmazlardı’ ve ‘çizgiler yerine bariyerler olsaydı onlara çarpmazdı’ sözleri hala geçerli. Sürücülere tamamen sempati duyuyorum çünkü bu çok büyük arabaların yüksek kokpit yanlarından, Halo’dan ve 150mph’ye kadar olan o tuhaf ön tekerlek kaplamalarını geçtikten sonra, tamamen gözden uzak olup olmadığınızı belirlemek hiç de kolay değil. temas yamaları beyaz çizgiler üzerinde veya marjinal olarak.

Ancak belirli bir oyun alanımız olmalı ve tutarlılığımız olduğu sürece adalet, beceri ve doğruluk ödüllendirilmelidir. Arabanızı tamamen yolda tutamıyorsanız, bir marj bırakın.

Yarış sonrası ilk üçün Komiserlere bildirildiği park ferme’de de durum aynı. Arabalar kontrol edilene ve yasallığı sağlamak için sürücüler tartılana kadar ‘kapalı park’ anlamına gelir. Orada bir ekipten kimse olmamalı.

Eğer arabanız yönetmeliklerde belirtilenden biraz daha genişse, bir parça daha hafifse veya motor bir parça daha büyükse, o zaman özet olarak hariç tutulacağınız kesinlikle herkes tarafından kolayca kabul edilir. FIA, diğer tüm kuralları sıkılaştırma aşaması yaşıyorsa, bunu destekliyorum ve sinir bozucu olduğu için pist sınırlarını görmezden gelmemiz gerektiğini söylemek hiç mantıklı değil. Tutarlı bir şekilde uygulandığı ve F1’in, taraftarlar ve herkes için bu kritik yönü net bir şekilde tanımlayacak araçlara sahip olacak kaynağı karşılayabileceğinden emin olabilirsiniz.

Mick Schumacher ilginç bir vaka. Kanada’ya kadar, çok fazla arabaya zarar veren, belki de biraz fazla iyi ve kolay giden, sağlam bir sürücü gibi görünüyordu. Baskı altında ve şüphesiz takım patronu Gunther Steiner ile bazı ağır konuşmalardan sonra, canlandı ve çok daha iddialı ve kendinden emin görünüyor ve doğal yetenekleri düzgün bir şekilde akmaya başlıyor. En üst düzeydeki herhangi bir spor gibi, öncelikle kendi kafa alanınızla ilgilidir.

Dünya çapında yorumlarımızı duyuyorsanız özür dilerim ve benim çatlak sesim yarıştan aldığınız keyfi bozdu. Pazartesi gününe kadar sesim tamamen çıkmıştı ki bu bir yayıncı için pek akıllıca değildi, ama neyse ki şu anda bununla ilgili bir düzenleme yok, aksi halde bir sonraki Grand Prix için haklı olarak bir yarış yasağı ya da en azından bir gridwalk cezası alırdım.

MB